İster ortaokul ister lise isterseniz de üniversite öğrencisi olun, göreceğiniz müfredat, derslerin içeriği, sınav takvimi, derslerin kimin tarafından verileceği ve istenilen not değerleri dönem başından bellidir. Ancak bu konularla ilgili nasıl bir yol izleyeceğinizi belirlemek ve plan yapmak karmaşık ve yorucu bir iştir. Vakit gerektirir ve deneme yanılma yoluyla da kaybedilecek zaman yoktur. Bir mentor veya koç ile çalışmak okuldaki öğretmenlere danışmaktan çok daha farklıdır.
Bir koç ile çalıştığınızda şu an bulunduğunuz yer ve ihtiyaçlarınızı netleştirirsiniz. Hedeflerinizi net olarak ortaya koyar ve kendi benzersiz yolunuzu yaratabilirsiniz. İleride yaşanabilecek olumsuz durumları önceden tespit eder, aksiyon planınızı belirlersiniz ki bu motivasyonunuzu kaybetmeden sürekli yolda kalmanızı sağlar.
Koçluk veya mentorluğunuzu yapan kişi, size tarafsız ve objektif görüşlerini sunar. Kontrol noktaları belirleyerek işlerin nasıl gittiğini periyodik olarak kontrol eder ve tazelenmiş yeni stratejilerle çevik yaklaşımlar sunar. Okul başarısı hedeflenirken sosyal aktivite ve yetenekli olduğu disiplinler asla ihmal edilmemelidir. Bu beceriler genel hayatın günlük akışında büyük rol oynar ve her adımda okul başarısı ile sosyal beceriler kol kola yürümelidir.
Unutmamanız gereken en önemli nokta, öğrencinin mutlaka bazı şeyleri iyi veya kötü yapacak olmasıdır. Hayatın akışı bunu gerektirir. Önemli olan günü geldiğinde öğrencinin iyi yaptıklarının, kötü yaptıklarını tolere edebilecek seviyede olmasıdır.
Akademik Yaşam Koçluğundan maksimum fayda sağlayabilmek için öğrencinin koçluk veya mentorluk almaya istekli olması önemlidir. İşler bazen yolunda gitmeyebilir. Planlara uygun adımlar atılamayabilir. Her ne olursa olsun bildiğimiz veya tanımlayabildiğimiz her şeyin üstesinden gelebilecek stratejileri her zaman yeniden oluşturabiliriz.
Akademik Yaşam Koçluğunda Hedefler:
Öğrencinin güvende hissetmesini sağlamak.
Etkili zaman yönetimi için yapılacakları netleştirmek.
Sınav ve proje takvimine uygun planlamayı yapmak.
Hedef ve öncelikleri belirlemek.
Haftalık performansa odaklanarak öğrencinin sorumluluk almasını desteklemek.
Öğrencinin ihtiyaçlarını ifade etmesi ve gerektiğinde nasıl ve kimden destek alabileceğini belirlemesini sağlamak.
Çalışma alanı, zaman, mekân, ortam ve grupların düzenlenmesine destek olmak.
Uzun vadeli hedeflere ulaşılabilmesi için yakın tarihli küçük hedefler oluşturmak.
Kişisel bakım, beslenme, egzersiz, uyku, sosyalleşme ve eğlence ile ödevlerin dengesini oluşturmak.
Hedefine giden yolda engel teşkil eden blokajları tespit etmek ve ortadan kalkmasını sağlamak.
Okulun ötesindeki hayatı, kariyer yönü, staj imkanları, yaz aktiviteleri ve iş olanakları hakkında eylem adımları oluşturmak
Akademik Yaşam Koçluğu öğretmenlik veya psikanaliz yapmak değildir. Öğrencinin hedeflerine uygun ve planlı bir şekilde hareket etmesi için gerekli strateji ve zihniyetin oluşmasına destek olmaktır. Duygusal destek vererek, daha iyi bir yöntem bulmanın yollarını aramak ve ortak amaç için çalışmaktır.
Akademik Yaşam Koçluğu, öğrenciyi tanımak ve hedeflerin açık bir şekilde tanımlanması için 1-1,5 saatlik bir seans ebeveynler ile, iki seans öğrenci ile toplamda en az üç seans koçluk görüşmesinin ardından öğrenci ile haftalık görüşmeler şeklinde öğretim yılı boyunca devam eden bir süreçtir. Öğrencinin ihtiyaç ve talebine göre seanslar düzenlenebilir.
Önemli detaylar:
Gerçekten geçerli bir sebep olmadıkça öğrenci ile yapılan görüşmeler ebeveynleri ile paylaşılmaz. Öğrencinin hedeflerine uygun hazırlanan planlar ve genel başarı durumu ebeveynleri ile düzenli olarak paylaşılacaktır.
Zaman zaman istenilenden daha düşük notlarla karşılaşılabilir. Zorluklar bir gecede ortaya çıkmadığı gibi birkaç görüşmede de yok olmayacaktır. Akademik Yaşam Koçluğu okul dönemi boyunca devam eden ve uygun stratejilerin anlık planlanmasıyla ilerleyen bir süreçtir. Gerçek bir değer yaratmak için odak, emek ve çaba sürdürülebilir olmalıdır.
Akademik Yaşam Koçu, öğrencinin ne istediğini ve bu isteğine hangi yollarla ulaşabileceğini kendisinin yaratmasına destek olur.
Mentor öğrencinin ne istediğini belirledikten sonra hedefe nasıl gidebileceği ile ilgili akıl hocalığı yapar, öğrencinin plana uygun hareket etmesi beklenir.
Program her iki şekilde de sürdürülebilir. Ailenin ve öğrencinin tercihi esastır.
Eğitim hayatına dair bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı ve farklı bakış açılarının sunulduğu tek seanslık danışmanlık hizmeti de verilmektedir.
Gitmeye değer yerlerin kestirme yolları yoktur.
Poulo Coelho
Akademik Yaşam Koçluğunun Başarısını Nasıl Ölçebilirsiniz?
Her öğrenci farklı gelişim göstereceği için genel bir kriter olmamakla birlikte 6 ana başlıkta fark gözlemleyebilirsiniz.
Bunlar:
Okul başarısı (Notlarda artış).
Sosyal ilişkilerinde pozitif etki.
Yeteneklerinde gelişme.
Gelişim zihniyetinde ilerleme.
Sınav kaygısından uzaklaşma.
Özgüven artışı.
Öğrencinizin hayatına olumlu bir dokunuş yapmak için lütfen iletişime geçin
Akademik Yaşam Koçluğundan Kimler Faydalanabilir?
NEDEN YAŞAM BOYU ÖĞRENME
Öğrenmeyi bıraktığınızda ölmeye başlarsınız.
Albert Einstein
Günümüzde bilgi hepimizin parmaklarının ucunda.Bu fırsatı değerlendirmeyenler yetenek ve becerilerini giderek kaybetmekle karşı karşıyalar.Oysa yaşam boyu öğrenme, iş değiştirmek istediğinizde ya da hayatınızda beklenmedik değişimler olduğunda duruma ayak uydurmanızı sağlar.Tıpkı yiyeceklerin bedeninizi beslediği gibi bilgi ve sürekli öğrenmede zihninizi besler.Öğrenmeye devam etmek, konfor alanınızın dışına adım atmanız için gereken cesareti göstermenizi destekler.Hayat çok daha karmaşık hale geldikçe işverenler işe alacağı personeli belirlemenin tek yolunun diploma olmadığının farkında.Sürekli gelişime açık olan kişi öğrendiği bilgi , beceri ve deneyimlerle çevresine ve işyerine büyük fayda sağladığı için tercih ediliyor.Peki nedir bu yaşam boyu öğrenme? Yaşam boyu öğrenme , kişisel gelişim ve deneyimlemeye odaklanan kişinin kendisinin başlattığı ve yönettiği süreçtir. Kişinin ilgi alanına , merakına ve kişisel motivasyonuna dayanır.Öğrenme arzusu dışarıdan değil kişinin kendi içinden gelir.Yaştan bağımsızdır ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir.Yapmak zorundayım yerine yapmak istiyorum tutumu egemendir.Fiziksel okul ortamından ziyade kurslar , araştırma , kitap okuma , seyahat ve diğer insanlarla etkileşim yoluyla gerçekleşir.Yaşam boyu öğrenerek hayatı daha iyi anlayabilir , geliştirebilir ve yaşam kalitemizi arttırabiliriz.Kendimiz ve dünya hakkında daha doğru iç görüler elde ederiz.Yapmak istediğimiz şey hakkında bilgi sahibi olmak ve yapabilmek motivasyonumuzu arttırır.Can sıkıntısını azaltır. Kişisel ve mesleki beceriler artar.Daha bilgili olmak gerek iş gerek özel hayatta daha özgüvenli olmayı sağlar.Yaşam Boyu Öğrenmeyi hayatınıza dahil etmenizi sağlayacak 6 adım ;
1.Kişisel ilgi alanlarınızı ve hedeflerinizi belirleyin
2.Bu konulara dair öğrenmek veya yapmak istediklerinizin listesini yapın
3.Mevcut kaynaklarınızdan bu konuya ne kadar kaynak ayırabileceğinizi belirleyin
4.Nasıl ve nereden öğreneceğinize kaynağınızı nasıl kullanacağınıza karar verin
5.Öğrenme hedefinizi yaşam koşullarınızla uyumlu hale getirin.Gerçekçi plan yapmak süreklilik açısından önemlidir.Günde 15 dakika ayırabilecekseniz 15 dakika planlayın ama uygulayın.
6.Kendinize taahhütte bulunun.Konu ile ilgili bir takvim belirleyip o tarihte tamamlamak için kendinize taahhütte bulunun.Ve
Yaşam boyu öğrenci olmanın tadını çıkartın ☺
CV’niz 7 saniyelik testi geçiyor mu?
Yeni bir rol için başvuruyorsunuz ve karşınızdaki kişileri etkilemek için çok fazla vaktiniz yok.Araştırmalar bir adayın CV’sine bakmak için 5 ile 7 saniye zaman ayrılabildiğini gösteriyor.Öyleyse 7 saniye içinde CV’nizin en iyi şekilde değerlendirilmesini nasıl sağlarsınız? İşte ipuçları ;
Öncelikle her iş başvurusu için ayrı CV hazırlayın.
İçeriği oluştururken sürekli şu soruyu sorun ; ‘Bu cümle başvurduğum rolle alakalı mı?” cevabınız hayır ise o cümleyi çıkartın
Başvurduğunuz rolün gerektirdiği niteliklerinize yer verin.Spesifik olun.Başlangıç ve bitiş tarihleri , yetkinlik türleri , gerekliyse notlarınızı ekleyin.
Cv’nizi mümkün olduğunca kısa tutun 2 sayfa ideal
Yazı boyutu 12 , siyah ve okunması kolay bir formatta olmalı (Arial,Times New Roman ve Georgie vb) Başlıklar kalın ve 14-16 boyutunda olabilir.Dikkat çekmek istediğiniz alanları büyük harfle yazabilirsiniz.
Okuldan yeni mezun olduysanız not ortalamanızı ve eğitim sürecinde aldığınız başarıları mutlaka yazın.CV’nizde güçlü yönlerinize yer verin.
İşe alındığınız taktirde o kuruma neler katabileceğinizi yazın.
Fotoğrafınızın resmi olmasına dikkat edin ancak çok sert görünmediğinizden emin olun.
İletişim bilgilerinizi sağ tarafta ayrı bir kutucukta kolayca görülebilir şekilde sunun.
Bol şans 🍀
ONLINE ÖĞRENMEDEN MAKSİMUM FAYDAYI SAĞLAYIN
Hayatımıza pandemi ile giren ve artık hiç çıkmayacağını düşündüğüm online öğrenme , esnek bir ortamda bilgi ve becerilerimizi arttırmanın harika bir yolu olabilir.Çevrimiçi öğrenmenin tüm avantajlarından yararlanabilmek için bazı noktaları göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.Sektör uzmanlarından sizlere yardımcı olacak stratejiler;
Bilginin kalıcı olabilmesi için 4 adım şöyle ;
Dinle – Tekrarla – Uygula – Paylaş
haftalık olarak değerlendirme yapın
Online çalışmadan fayda sağlamak istiyorsanız kendinize sınırlar ve hedefler belirlemelisiniz.
Başarılar 🎯
Ref.Barbara Oakley , PhD
DAHA KALICI ÖĞRENME İÇİN UYGULAYABİLECEĞİNİZ 7 STRATEJİ ;
#1.Kendi kendinize prova yapın.Sessizce oturun ve öğrendiklerinizi sanki başka birine anlatıyormuş gibi prova yapın.Öz disiplin gerektiren güçlü bir uygulamadır.Son araştırmalar uykudan hemen önce gün içinde öğrenilenleri anlatma provası yapmanın güçlü bir teknik olduğunu ortaya koyuyor.
#2.Öğrendiklerinizi kendi kelimelerinizle , diyagramlarınızla not alın.Ardından birkaç kez okuyun ve toparlayıcı olan daha kısa not haline getirin.Mümkün olduğunca sık gözden geçirin.
#3.O gün öğrendiklerinizi bir arkadaşınıza anlatabilir ya da bir blog sayfası açarak paylaşabilirsiniz. Hem tekrar etmiş hem de içeriği korumuş olursunuz.
#4.Bir sonraki derse girmeden önce notlarınıza hızlıca göz gezdirin.
#5.Dersten sonra konu ile ilgili sorular çözerek konunun pekişmesini sağlayın.
#6.Notlarınızı okuyarak telefonunuza kaydedin..Arkadaşlarınızla buluşmaya giderken yolda dinleyin.Böylece hem sosyalleşmiş hem de öğrendiklerinizi tekrar etmiş olursunuz.
#7.Asla uzun tatiller yapmayın.Yaz tatilini dinlenme , eğlenme ve gelişim için dengeli planlayın.
NEDEN UNUTUYORUZ?
Bazen unutabiliyor olmak hayatımızı kurtarıyor olabilir ama ya unutmak istemiyorsak?19.yy’da Alman psikolog Nermann Ebbinghaus tarafından uzun süren çalışmalar sonucunda oluşturulan Unutma Eğirisi’ (Forgetting Curve link verilebilir) günümüzde hala geçerliliğini koruyor.Grafik bilginin en üst seviyede olduğu ilk günün ardından eğer tekrar yapılmazsa nasıl kaydıraktan kayar gibi kayıp gittiğini gözler önüne seriyor.Bir diğer değişle bu eğri tekrar yapılmadığı taktirde, öğrencilerin öğrendikleri bilginin %90’ını 1 ay içinde kaybedeceklerinin görsel olarak ifadesi.Bu temel gerçekliği göz ardı etmezsek verimlilik,başarı ve üretkenlik kendiliğinden gelecektir.O halde istediğimiz bilgiyi korumak için neler yapabiliriz? İşte 5 öneri :
İÇSEL MOTİVASYONA SAHİP OLMAYI KİM İSTEMEZ ?
Psikolog Richard Ryan ve Edward Deci – Self Determination Theory yada Model of Self Determination (link verelim) ile insanların içsel motivasyonlarını sağlamaları için gerekli olan 3 psikolojik ihtiyacı bizlerle paylaşıyorlar.Bir işi sevdiğinizde ve tutkulu olduğunuzda onu diğerlerinden çok daha farklı deneyimlersiniz.O konu hakkında her şeyi öğrenmek istersiniz.Öğrendiklerinizin diğer şeyleri nasıl etkileyebileceğini düşünmeye başlarsınız ve dalga dalga büyüyen bir etki oluşur.Bu da hayatınızın seyrini değiştirir.İşte karşılandığı taktirde kaderinizi değiştirebilecek 3 psikolojik ihtiyaç ;
#1.Yetkinlik. Bir şeyi yapabileceğinizden ve eylemlerinizin etkili olabileceğinden emin olduğunuz durumdur.Yapabiliyor olduğunuzu hissetmek o konuda derinleşmenize imkan tanır.
#2.İyi ilişkiler.Dinlendiğiniz , size değer verildiğini hissettiğiniz ve fikirlerinizi özgürce ifade edebildiğiniz çevrede olmak.70/20/10 teorisi insanların öğrendiklerinin %70’ini deneyimlerinden , %20’sini diğer insanlardan ,%10’unu da resmi eğitimden öğrendiklerini öne sürer.Bu teoriye göre sosyal öğrenme %20’lik fark yaratır.Öğrenciler ne kadar çok konu ile ilgili konuşur ve paylaşımda bulunurlarsa ilgileri de o ölçüde artar.
#3.Özerklik.İnsanların bir miktar da olsa kontrolün kendi ellerinde olduğunu hissetmeye ihtiyacı vardır.Öğrencilerin davranışlarını kendilerinin kontrol etmesine alan açmak önemlidir.Öğrencilerin kendi kaderlerinin efendisi olabilmeleri için eğitim programında ilerlerken tutkularının peşinde gitmeleri içinde alan yaratın.
Bu 3 psikolojik ihtiyaç karşıladığında içsel motivasyonun kilidi açılmış olacaktır.
Bu teori yetkinlik , sosyal ilişkiler ve özerkliğin motivasyonun gizli sosu olduğunu söyler.Öğrencileri bir şeyler yapmaya zorlamak asla kazanılamayacak bir savaştır.Çocukların ve gençlerin kendi kaderlerini en iyi şekilde tayin edebilmeleri için geliştirebilecekleri alanlar ;
Kendini tanıma – Öz farkındalık
Doğru seçim yapma becerisi
Hedef belirleme
Problem çözme yeteneği
Kendini savunma becerileri
Hedefe ulaşmak için eylem planı oluşturabilme
Öz düzenleme ve öz yönetim becerileri
Karar verme becerisi
Zihinsel esneklik
Duygu yönetimi becerileridir.
Bu konular hakkında her fırsatta konuşabilir, sorular sorarak ilgisini çekebilirsiniz.
KİTAP ÖZETİ
KADINLAR NASIL GÜÇLENİR?
Marshall Goldsmith&Sally Helgesen
Thinkers50 tarafından “Dünyanın En Etkili 50 Düşünürü” listesine 2 kez girmeyi başaran , dünyanın en iyi yönetici koçu ünvanına sahip Marshall Goldsmith ile 30 yıldır kadın liderler alanında dünyanın önde gelen danışmanlarından Sally Helgesen yıllarca yaptıkları çalışmalardan sonra kadınların ,çok fazla özeleştiri yaptıklarını fark ediyorlar.Bunun sonucunda Goldsmith koçluk seanslarına “Lütfen kendine karşı fazla sert olma” diyerek başladığını ifade ediyor.İş dünyasında kadınların işi gerçekten zor.Diğer etkenler bir yana ikili bu kitapta kadınların kendi kendilerine koydukları blokajları gözler önüne seriyorlar.
Kitaptan Sizin için seçtiklerim;
Yükselme tanımı her zaman kişisel ve size özeldir.Ancak yükselmenin önündeki engellerde kişisel ve size özeldir.Bunun sebebi yerinizde saplanıp kalmanıza sebep olan davranış ve alışkanlıkların farkında olmamanızdır.Bazı davranışlar kariyerinizin ilk yıllarında işinize yaramış olabilir ki onlara tutunup kalmamızın sebebide budur.Ama basamakları tırmanmaya başladıkça ve daha fazla sorumluluk aldıkça sizi oraya ulaştıran ne ise o anan itibaren aleyhinize çalışmaya başlayabilir.Hem kadınlar hem erkekler ekiplere liderlik etmekten , beklenilenin üzerinde sonuç elde etmekten ve katkılarından dolayı takdir edilmekten büyük mutluluk duyarlar.Erkekler kazanmak için oynarlar ama kadınlar projenin başarılı olabilmesi için başkalarının eksik kaldığı şeyleri tamamlamaya odaklanırlar.Bu sebeple aslında kadınlar büyük bir lidere dönüşme konusunda daha az zorlanırlar. Bir adım öteye geçemediğinizi ,takılıp kaldığınızı işaret eden başlıca 4 durum :
Sıkışılan yerden çıkmak artık size hizmet etmeyen bir davranışı bırakmak için öncelikle onun bir alışkanlık olduğunu fark etmeniz gerekir.Onu bilinçli farkındalığınıza getirmelisiniz ki durumlara yeni tepkiler vermeyi deneyebilesiniz ve bunların size yeni sonuçlar sağlayıp sağlamadığını test edebilesiniz.
Öncelikle alışkanlıklar karakterinizin bir parçası değildir.Bunlar sadece içinde büyüdüğünüz ve alışık olduğunuz dünyada varlık gösterme yollarınız , otomatik tepkileriniz haline gelmiş davranışlardır.Pek çok alışkanlık bir nedenle başlar.Alışkanlıklarla ilgili en önemli nokta , başlatan koşullar değişse bile devam etmeleridir.Onları yapıyorsunuz çünkü uzun bir zaman tekrar ve tekrar yaptınız.Bilinçsiz ve rutin bir şekilde ilk başvurduğunuz tepkiler haline geldi.Sizin otopilottaki haliniz.
Hayır diyemeyenlerden misiniz?
Hayır kelimesini ne ile eşleştirdiğiniz üzerinde düşünmeniz gerekir.Pek çok kadın hayır kelimesini işbirliği yapmamakla ve bencillikle ilişkilendirmiş olabiliyor.Oysa gerektiğinde net bir şekilde hayır diyen kişi kendini istemediği durumların dışında tutabilir.Bir değişiklik yapmak istediğinizde direnç çok güçlü olacaktır.Direncinizi fark edin ve üstesinden gelin.Direncin üstesinden gelmek kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.Direncin sebebi beynin nöral sisteminin en dirençsiz olan önceki düşünce ve eylemleri yaratan patikayı tercih etmek üzere tasarlanmış olmasıdır.Üstesinden gelmeye çabaladığınızda yeni bir nöral patika oluşur ve bir dahaki sefere benzer şekilde düşünüp davranmanızı sağlar.Beynin “ne o 3 saatir tatlı yemedin?” şeklindeki mesajlarını görmezden gelmek enerji ve odak gerektirir.Teslim olursanız o tatlıyı yersiniz ve döngü tekrar eder.Ama dayanırsanız gücünüz daha da artar.
Değişime direncin 3 aşaması :
#1.Aşamada kişi değişmesi gerektiğini ifade eden insanların kafalarının karışmış olduğunu düşünür
#2.Aşamada kişi değişim ile ilgili ifadenin gerçekliğinin farkındadır ancak kendisi için bu değişimin gerekli olmadığını düşünür.
#3.Aşamada kişi bir şeyi değiştirmesi gerektiğini söyleyen insanlara saldırır.Diğerlerini suçlar.Bu kendi gerçeklerine inanmayı sürdürmesine sebep olur.
Goldsmith müşterilerinde bu kalıbı görmeye alışmıştı.
Geribildirimleri göz ardı ediyorsanız bu tip direnç kalıplarınızın olup olmadığını kendinize sorabilirsiniz.
Değişime kucak açabilecek alternatif direncin 3 aşaması ise ;
#1.Aşamada Değişmesi gerektiği yorumuna incinen kadın cesareti kırılarak ve değersiz hissederek tepki verir.
2.Aşamada kadın bu değerlendirmeyi yapan kişinin bunu neden yapmış olabileceğini düşünmeye başlar.Bunun için geçerli sebepler nelerdir?Koşullar nedir?Eleştirinin kadın olmasıyla bir ilgisi olabilir mi? Düşünür.
#3.Aşamada Kadın kendi davranışının o eleştriye yol açacak algının şekillenmesine neyi yol açtığını irdelemeye başlar.Ne yaptı neyi gözden kaçırdı?Neyi farklı yapabilir? Cevapları onu en iyi potansiyeline taşır.
Dikkatinizi kendi gücünüz dahilindeki konulara yönlendirmeniz önemlidir.Enerjinizi kontrol edemeyeceğiniz şeyler için harcamanız hiçbir fayda sağlamaz.
Tatmin edici bir işe sahip olmak ve dünyada fark yaratmak istemeyi hırs olarak nitelendirmek kibirli , benmerkezci ve güvenilmez zorunda olmanız anlamına gelmez.Hırsı değerli ve tatminkar bulduğunuz bir işte yeteneklerinizi en üst seviyeye çıkarma arzusu olarak tanımlarsanız daha faydalı olur.
Kadınların Kendi Kontrollerinde olan ve Hedeflerine Ulaşmalarını Engelleyen Alışkanlıklar (Kısaca ,Bunları Yapmayın 😉)
Alışkanlıklar ve davranışlar deneyimlere cevap olarak gelişir.Lütfen kendinize karşı fazla sert olmayın
#1. Yargılamak . Ben olsam asla böyle söylemezdim.Ben böyle yapmazdım. Bu cümleler kullandığınız ifadeler ise karşınızdaki kişileri yargılıyorsunuz demektir.Kendi strandartınızı başkasına dayatmak anlamına gelir.İşyerinde dedikodunun motorudur.Yargılayıcı gözlemler zamanınızı boşa harcamanıza , ruhunuzu tüketmenize ve negatif enerji ile dolmanıza sebep olur.İnsanları sizden uzaklaştırır.İyi bir lider olmanın yolu herkesi olduğu gibi kabul edip nasıl idare edeceğinizi çözmekle başlar.
#2.Söze hayır,ama,ancak diye başlamak.Hiçbir fikir kötü fikir değildir. Toplantılarda veya performans değerlendirmelerinde hayır , ama , ancak gibi negatif ifadelerle söze başlamak itiraz etmek anlamına gelir.Basit bir evet , ve, teşekkürler gibi ifadeler eklemek istediklerinize daha hoş bir geçiş yapar.
#3.Bahaneler Bulmak.Bahaneler diğer insanların başvuracağı ve güveneceği biri olmanızı engeller.Bahaneleri sık kullanmak organize olamadığınız , sorumluluktan kaçtığınız izlenimi yaratabilir.
#4.Aşırı “Kendin Olma” İhtiyacı .Ben böyleyim.Kendi reklamını yapan biri değilim.ok ama size fayda sağlamayan bir davranışı yapmaya devam etmeniz kendiniz olduğunuzu değil inatçı olduğunuzu gösterir.
Kadınların aklının bir köşesinde durması gereken ve onların sıkışıp kalmasına neden olan 12 davranış ;
1.Başarılarına sahip çıkmakta isteksizlik
2.Başkalarının yaptıklarınızı görmesi ve takdir etmesini beklemek
3.Uzmanlığa aşırı önem vermek
4.İlişkiler kurup fayda sağlamak yerine sadece ilişki kurmak
5.İlk günden müttefik edinmemek
6.İşinizi kariyerinizin önüne koymak
7.Mükemmelliyetçilik tuzağına düşmek
8.Herkesi memnun etme isteği
9.Bedeninizi küçültmek(toplantı odasına kolunu bacağını aşırı toplamak) , küçültme ifadeleri kullanmak
10.Çok fazla (kendini aşırı kontrol etmek,çok fazla konuşmak ve çok fazla ifşaat)
11.Zihinsel geviş getirmek (Geçmişte yaşanan olaylara takılmak)
12.Radarınızın (pek çok şeyi fark etme becerinizin) dikkatinizi dağıtmasına izin vermek
Çok fazla kültürel ve yapısal engellerle karşılaştığınızı biliyoruz.Bunlar sizin kontrolünüzde değildir.Eğer yukarıdaki listede size yakın gelen davranışlar varsa bunlar sizin kontrolünüzdedir ve ufak da olsa yapacağınız değişimler yaşam kalitenizi geliştirmeye ve tam potansiyelinizi sergilemenize yardımcı olur.Fark ettiğiniz şeyi silmeye çalışmak çok fazla enerji ister ve işe yaramaz.İyiyi çoğaltmanız çok daha etkilidir.İhtiyacınız olduğunda koçluk alabilirsiniz.
Ve unutmayın,
Mükemmel iyinin düşmanıdır.
Sadece yapmaya başlayın ,o kadar.