Koçlar, koçluk alan kişinin konuyu 360 derece değerlendirmesi ve kendisi için en uygun olan eylem planını yaratması için alan açar. Başarı ve potansiyele ulaşmanın önündeki en büyük engel kendi iç sesimizdir. Koçlarla konuşmak, kafanızda sürekli dönüp duran ve sizi durduran kendi iç diyaloğunuzu susturmanızı sağlar. Enerji ve odağınızı gerçekten istediğiniz konuya aktarmanıza destek olur. Gereksiz iç diyaloglar sonlandığında kişi gerçekten ne istediği ile ilgili iç görüler elde edebilir. Net ve kararlı bir şekilde eylem adımları oluşturabilir.

Gelişimin dört aşaması vardır:

1.Aşama: Bir konu hakkında bilmediğinin farkında değildir. Hiç bisiklet görmemiş birinin böyle bir araç olduğunu bilmemesi örnek olarak verilebilir. Görmesi birçok şeyi değiştirir.

2.Aşama: Belli bir konuda yeteneğinin olmadığını fark ettiği dönemdir. Bisiklete binen çocukları gören kişinin bisiklete binmeyi bilmediğini fark ettiği ve öğrenmek istediği durum gibidir.

3.Aşama: Belli bir şeyi yapmayı öğrendiği ancak hala pratik yapmaya ihtiyaç duyduğu dönemdir. Bisiklete nasıl binebileceğini öğrense de yoluna bir engel veya viraj çıktığında ne yapacağını tam olarak kestiremediği zaman zaman düştüğü dönem gibidir. Deneyimleyerek öğrenir.

4.Aşama: Bir şeyi o kadar iyi öğrendiniz ki artık düşünmeden yapabiliyorsunuz. Hatta bazen düşünürseniz yapamayabilirsiniz. Öz güvenli adım atma zamanı. Pedalları çevirin yeter.

Bilmediğiniz ya da fark etmediğiniz hiçbir konuyu geliştiremezsiniz.

Koçlar, kişinin yol almak istediği konuya dair hangi aşamada olduğunu belirler. Koçluk alan kişinin bir sonraki aşamaya geçebilmesi için uzmanlar tarafından geliştirilen metodları uygular.

Koçluk, akademik yaşamda, özel hayatta, iş yaşamında, sporda, görsel sanatlarda kısaca hayatın tüm alanlarında kullanılabilir.

Profesyonel Erickson koçları Dr. Milton Erickson’un beş prensibini pusula olarak kabul ederler:

Her insan tam ve bütündür.
Her insan ihtiyacı olan tüm kaynaklara sahiptir.
Her insan içinde bulunduğu anda bildiğinin en iyisini seçer.
Her insan davranışının ardında pozitif bir niyet vardır.
Değişim kaçınılmazdır. Düşünceler değişirse davranışlar da değişir.
Koçluk, Daniel Goleman tarafından tanımlanan liderlik yetkinliklerinden biridir.

KOÇLUK NEDİR?

Koçluk, koçluk alan kişinin performansını arttırmayı amaçlar.Şu anda bulunduğu yer ve sahip oldukları ile geleceğe doğru nasıl en iyi şekilde ilerleyebileceğinin yollarını ,kendisinin keşfettiği odaklı düşünme sürecidir.Koçlar , koçluk alanın fark etmesi ve kendisi için en uygun olan eylem planını yaratması için alan açar. Başarı ve potansiyele ulaşmanın önündeki en büyük engel kendi iç sesimizdir.Koçlarla konuşmak ,sürekli dönüp duran ve sizi durduran kendi iç diyaloğunuzu susturmanızı sağlar.Enerji ve odağınızı  gerçekten istediğiniz konuya aktarmanıza destek olur.Gereksiz iç diyaloglar sonlandığında kişi gerçekten ne istediği ile ilgili iç görüler elde edebilir.Net ve kararlı bir şekilde eylem adımları oluşturabilir.

Gelişimin 4 aşaması vardır.

1.Aşama Bir konu hakkında bilmediğinin farkında değildir.Hiç bisiklet görmemiş birinin  böyle bir araç olduğunu bilmemesi gibidir.

2.Aşama Belli bir konuda yeteneğinin olmadığını fark ettiği dönemdir. Bisiklete binen çocukları gören kişinin bisiklete binmeyi bilmediğini fark ettiği ve öğrenmek istediği durum gibidir.

3.Aşama Belli bir şeyi yapmayı öğrendiği ancak hala pratik yapmaya ihtiyaç duyduğu dönemdir. Bisiklete nasıl binileceğini öğrenen kişinin yoluna bir engel veya viraj çıktığında ne yapacağını tam olarak kestiremediği zaman zaman düştüğü dönem gibidir.

4.Aşama Bir şeyi o kadar iyi öğrendiniz ki artık düşünmeden yapabiliyorsunuz. Hatta bazen düşünürseniz yapamayabilirsiniz. Pedalları çevirmeniz yeterlidir.

Bilmediğiniz ya da fark etmediğiniz hiçbir konuyu geliştiremezsiniz.

Koçlar, kişinin yol almak istediği konuya dair hangi aşamada olduğunu belirler.Koçluk alanın bir sonraki aşamaya geçebilmesi için uzmanlar tarafından  geliştirilen metotları uygular. 

Koçluk ,Daniel Goleman tarafından tanımlanan Liderlik yetkinliklerinden biridir.

Koçluk, akademik yaşamda , özel hayatta , iş yaşamında , sporda , görsel sanatlarda kısaca hayatın tüm alanlarında kullanılabilir. Profesyonel Erickson koçları DR.Milton Erickson’un 5 prensibini pusula olarak kabul ederler.

• Her insan tam ve bütündür.
• Her insan ihtiyacı olan tüm kaynaklara sahiptir.
• Her insan her zaman o an için bildiğinin en iyisini seçer.
• Her insan davranışının ardında pozitif bir niyet vardır. 
• Değişim kaçınılmazdır.Düşünceler değişince davranışlar da değişir.

Icf in koçluk nedir videosu eklenebilr

PROFESYONEL MENTÖRLÜK NEDİR?

Genellikle bir öğrenci,yeni mezun , çalışan veya sporcunun başka bir profesyonel tarafından yönlendirildiği süreçtir.Koçluğa benzer ancak kişinin tek başına ilerleyebileceğinden çok daha hızlı öğrenmesi ve gelişebilmesi için rehberlik etmeyi içerir. Kişinin geleceğine , kariyer gelişimine ve vizyonunun genişlemesine odaklanır.Mentörler çok çeşitli konu ve probleme karşı önceden bilgi ve deneyime sahiptir.Kişinin içinde bulunduğu durumu aşmasını sağlayacak tavsiye ,destek ve yardımı sunabilir.Mentee bir mentörden mentörlük alan kişi için kullanılan tanımdır.Mentörün amacı menteeye hedefine nasıl gidebileceğini öğretmek ve geliştirmektir. En basit tanımıyla mentörlük bir kişinin bir başka kişiye destek olmasıdır.Bu destek online veya yüz yüze görüşme olarak sunulabilir.

ÖĞRENCİ MENTORLUĞU NASIL İŞLER?

Yaşam tarzımız , düşünme biçimimiz, alışkanlıklarımız , eğitimlerimiz , eğilimlerimiz , ihtiyaçlarımız ve tercihlerimiz bu gezegendeki diğer herkesten farklıdır.Bu yüzden başka birinin işe yarayan çözümünü öğrenciye empoze etmeye çalışmak ve uygulamaya zorlamak felaket reçetesi gibidir.Bu farklılıkları kucaklayan mentör her öğrenci için farklı ,uygulanabilir ve öğrencinin seveceği yönergeler uygular.Bunun için mentör ve menteenin birbirlerini tanımak ve kişiye özel sistemi oluşturmak için en az 3 seans koçluk görüşmeleri yapmaları gerekir.

Her fırsatta başarısız olmaya cüret edenler, en büyük başarıyı elde ederler.

                                                                                                                RF:Kennedy

BAŞARISIZLIKTAN NELER KAZANIRIZ?

Çoğumuz başarısız olmamak adına yapmak istediğimiz bir çok şeyden kaçınıyoruz.Sınavlar , finaller , yaklaşan iş görüşmeleri , sunumlar…. Ne kadar iyi hazırlanırsak hazırlanalım hep bi endişe duyuyoruz.Tamamladıktan sonra ise keşke şöyle yapsaydım keşke şunları söyleseydim dediğimiz bir çok kusur buluyoruz.Oysa tüm o bulduğumuz kusurlar, bir sonraki deneyimde neleri yapıp , neleri yapmamamız gerektiğini bize ileten  önemli mesajlar.Mesajları önemseyip bir sonraki uygulamada dikkate alırsak, gelişiyoruz. İşte o zaman başarı kapısı ardına kadar açılıyor.Öyleyse gelin başarısızlığa farklı gözlüklerle bakalım.

• Başarısızlık karakterinizi güçlendirir.

Konfor alanında yaşamak çok kolaydır.Hiç bir zorluk olmaz , sizi rahatsız eden hiçbir şey yoktur , endişe duymazsınız.Hep aynı şeyleri , aynı şekilde yapmak o an için size iyi hissettirse de gelişmeniz ve ilerlemenizin önüne set çekmiş olursunuz.Konfor alanında çıkmak için küçük denemeler yapmak , farklı şeyler deneyimlemek , zorlukları ya da oluşabilecek aksilikleri göze almak , yeri geldiğinde başarısızlıklarla yüzleşmek karakter gelişiminin yapı taşıdır.Başarısızlığı aşmak için verilen mücadele  , daha kararlı olmanıza ve ulaşmak istediğiniz noktaya daha motive hareket etmenizi sağlar.Zorluklarla mücadele etmek ve ufak ufak başarabildiğini görmek, hayatın güzelliklerini yaşamanız konusunda daha deneyimli ve cesur olmanızı sağlar.Cesaret hiçbir şeyden korkmamak değil , korkuyor olmana rağmen devam etmektir.

• Başarısızlık en bilge öğretmendir.

Konfor alanında yaşamak daha az proaktif olmanıza sebep olur.Oysa yaşayacağınız hayal kırıklıkları , sizin  için neyin önemli ve değerli olduğunu fark etmeniz  için gereklidir.Hayal kırıklıklarından çok şey öğreniriz.Önemli olan hatalarnıızı fark ederek aynı hatayı tekrar yapmaktan kaçınmak ve eksik yanlarınızı geliştirmenizdir.

• Başarısızlık gelişime açık yönlerinizi görmenizi sağlar.

Örneğin şu anda bulunduğun ortamda kendini ve potansiyelini gösteremiyorsan iletişim ve liderlik becerilerini geliştirmen gerekiyor olabilir.

Öğrenciler için zayıf bir not , başarısızlık demek değildir.Bir şeylerin yolunda gitmediğine dair verilen bir uyarı sinyalidir. Sızlanmak , yok saymak veya unutmaya çalışmak sonuç vermez. Hep aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemenin yanlış olduğunu Einstein bizlere yıllar önce söyledi öyle değil mi? Neyi farklı yapmalıyım? Bu durumdan ne öğrendim? Hangi konularda hangi adımları atmalıyım? Nasıl telafi edebilirim? Sorularını yanıtlamak yolda kalmanızı sağlar.

• Başarısızlık yeniden başlamaya teşvik eder.

Hepimiz doğduk ve düşe kalka da olsa yürümeyi öğrendik değil mi? Çünkü insan beyni ve iradesi yeniden ayağa kalkmak üzere kodludur. Hayat her zaman yeni fırsatlar sunacaktır. Yeniden başlayabilirsin .Her zaman farklı bir yol bulabilir , gerektiğinde destek alabilirsin. Üstelik bu sefer neleri yapmayacağını iyi biliyorsun bir adım öndesin.

• Başarısızlık en yüksek potansiyelinize ulaşmanızı sağlar.

Tam potansiyeline ulaşabilmen için bir çok kez denemeler yapman ,her bir denemeden öğrendiklerini cebine koyman ve zorluklarla mücadele etmen gerekir.Bunun için başarısızlığı göz alman gerekir. Neden başarısız olduğunu anladığında başarısızlık , başarılarının  en büyük destekçisine dönüşür.

Hiç başarısız olmamış biri ,hiç yeni bir şey denememiş kişidir. Her şeyin değiştiği , yenilendiği dünyada yeni şeyler denememek yaşamdan kopmanıza sebep olabilir.

ÜNLÜLERİN VE BAŞARILI KİŞİLERİN MENTÖRLÜK İLİŞKİLERi

Bu mentörlükler yapılmasaydı sizce dünya nasıl bir yer olurdu?

1. Steve Jobs’un Mark Zuckerberg’e mentörlüğü ;

Efsane ikilinin POLO ALTO çevresinde yürüyüşler yaparak gerçekleştirdikleri sohbetlerin içeriğini Mark Zuckerberg Steve Jobs’ın vefatının ardından ; Steve , akıl hocası ve iyi bir arkadaş olduğun için teşekkür ederim.İnşa ettiğimiz şeylerin dünyayı nasıl değiştirebileceğini gösterdiğin için teşekkürler, seni özleyeceğim 

Sözleriyle açıkladı.Sizce bu sohbetler facebook’un yönetimi ve gelişimini nasıl etkilemiştir?

1. Maya Angelou’nun Opraf Winfley’e mentorlüğü ;

Oprah , Maya her zaman benim yanımdaydı ve hayatımın en önemli yıllarında bana rehberlik etti.Mentorler önemlidir ve kimsenin bir akıl hocası olmadan dünyada büyük işler başarabileceğini sanmıyorum diye ifade etmiştir.

1. Christion Dior’un Yves Saint Laourent’e mentörlüğü ;

Bir dakika onlar rakip değiller mi? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Aslında önce Yves Laourent Dior’un kişisel asistanıydı. Dior’un houte couture sırrını ve şirketleri yönetim prensiplerini Dior’dan öğrendi.Laourent Dior için bana sanatımı öğretti, onun yanında geçirdiğim yılları asla unutamam şeklinde ifade ediyor.

1. Warren Buffet’ın Bill Gates’e mentörlüğü ;

Dünyanın en başarılı iş adamlarından Bill Gates tavsiye almak için Buffet’a başvurduğunu ve Buffet’ın türünün son örneği olduğunu söylüyor.Masada neler konuşuldu dersiniz?

1. Sokrates’in Platon’a Platon’un da Aristoteles^e mentörlüğü ;

Akıl hocalığının M:Ö.400lere kadar dayandığının en güzel örneği.Aynı zamanda öğrencilerin nasıl birer ustaya dönüşebildiklerini göstermesi  açısından da önemli.

1. Mahatma Gandhi’nin Nelson Mandela^ya mentörlüğü ;

Hiç tanışmamış olsalar da Mandela’nın Gandhi’nin kitaplarından çok etkilendiği ve onun öğretilerinden faydalandığı bilinen bir gerçek.

Bu kişilere ait fotoğraflar paylaşılarak açıklamaların yazılması hoşluk katabilir

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KARİYER YOLUNU AYDINLATACAK FİKİRLER ;

Sevgili üniversiteli evet güzel hayallerin var ve hayal etmek sahip olmanın ilk adımı öyle değil mi? Peki O hayale giden planın hazır mı? Bir plana sahip olmak senin için önemli olan konuları ve neyin öncelikli olduğunu belirlemen açısından önemlidir.Öyleyse kariyer yolunda sana gerçekten rehberlik edebilecek planı nasıl oluşturabilirsin? Başlamak için hayallerini , tutkularını ve hedeflerini net olarak ortaya koymalısın. Bu konularda henüz çok net değilsen üzülme.Bu çok doğal bir durum. Aşağıda netleşmeni kolaylaştıracak bazı sorular paylaşıyorum. Cevapları birçok şey fark etmeni sağlayacaktır.

Farz edelim ki zamanda yolculuk mümkün ve takvimi 20-30 yıl ileri sarıyorsun. Şimdi o yaştasın , kendini nerede görüyorsun?

Emekli olduğunda neleri elde etmiş olmak istiyorsun?

Farz edelim ki anne babanın yaşlarındasın. O yaştan şöyle bir geriye doğru bakıyorsun. O yaşlara kadar neler yaşamış , neler deneyimlemiş olmak sana iyi hissettiriyor. İyi ki yaptım dediklerin neler?

Tüm bu soruları cevapladıktan sonra benzer yolları yürümüş ve benzer hedefleri başarmış kişilerin hayatlarını araştırmak ve  attıkları adımları incelemek farklı bakış açılarını görmeni sağlayabilir.Aldıkları eğitimler , hedefe ulaşmak için ayırdıkları zamanlar , çalıştıkları kurumlar , üstlendikleri sorumluluklar , aldıkları destekler.Tüm bunları görmek seni heyecanlandırıyor mu? Heyecanlandırmıyorsa hedefini yeniden gözden geçirmen faydalı olacaktır .Eğer heyecanlandırıyorsa benzer işleri yapmak istediğinin harika bir göstergesi olabilir. Aynı adımları atamayacak olmak seni endişelendirmesin. Zaman değişiyor , teknoloji ilerliyor.Yaratıcı olup çok daha iyi yollar yaratabilirsin. 

Hedefini 3-5 yıllık planlara ayırman motivasyonunu korumanı sağlar.

Atlatacağın sınavlar , almak istediğin eğitimler , gitmeyi istediğin okullar , stajlar , roller , çalışmak istediğin firmalar ve üstleneceğin sorumlulukları madde madde yazmalısın.Hırslı olmaktan ziyade gerçekçi hedefler olduğundan emin olun.Gerçekçi adımların bi tık zorlayıcı olmasına özen göster ancak seni şüpheye düşürebilecek çok zorlu planlardan uzak durmalısın. Başarabileceğine olan inancının tam olduğundan emin olduktan sonra planını güvendiğin kişilerle paylaşıp geri bildirim alabilirsin.Geri bildirim dikiz aynasından yolu kontrol etmek gibidir.Güvenle ileri gitmeni sağlar.Söylenilenleri süzgecinden geçir ve gerekirse ek önemler planla.

Artık bir planın var.Zamanın ruhuna uyum sağlayıp sağlamadığını belli periyodlarla kontrol ederek ilerlemen faydalı olacaktır.Yaptığın planın bire bir işlemesi hayatın akışı gereği mümkün olmasa da durum değerlendirmesi yaparak planını güncelleyebilirsin.Unutma hayat odağını koyduğun yerde şekillenir.

Yolun açık olsun ….

HER ŞEY ACİL VE YAPACAK ÇOK İŞİM VAR 

Kardiyologlar Meyer Friedman ve Ray Roseman hastaların çoğunda aciliyet duygusunun hakim olduğunu fark ederek acele hastalığı terimini ortaya atıyorlar ki günümüzde her şeye yetişme telaşı içinde olduğumuzu göz önüne alınca hiç de haksız olmadıklarını düşünüyorum.Sürekli bir mücadele içindeyiz.Bir toplantıdan diğerine , bir webinardan diğerine geçerken ,iş ve özel hayatımızı dengeleme telaşındayız.Hızlı düşünmeliyim , hızlı konuşmalıyım , hızlı hareket etmeliyim.Sürekli yapacak çok işimiz var ve zamana karşı yarışıyoruz.Yetiştirmek zorunda olduğumuz işler bir yana yapmak istediklerimiz ve ihmal ettiklerimiz sanki bize en fazla baskıyı nasıl verebilecekleri konusunda anlaşmış gibiler.2 dakika zaman kaybına tahammülümüz yok.Ne yazık ki London Business Scholl , yöneticilerin çok çalışkan oldukları , üstesinden gelebileceklerinin çok üzerinde görevler aldıkları ve yapabileceklerinin çok daha fazlasını taahhüt etmeye gönüllü olup bir çok başarıya imza atmalarının yanında aynı zamanda %95’inin telaş içinde olduğunu tespit etti.

Her an her yerde bağlantıda olmayı istemek ve bir şeyleri kaçırıyor hissine sahip olmak vücudunuzun stres seviyesinin yükselmesine sebep olabilir.Stres altındayken verileri sağlıklı işlememiz zorlaşır ve istemesek de verimimiz düşer , gergin oluruz ve sevdiklerimize yansıtırız.Kendimizi ve sevdiklerimizi koruyabilmek için ;

Teknolojik gelişmeleri takip ederek iş akışımızı kolaylaştıracak teknolojileri hayatımıza alabilir ve aşağıdaki soruları cevaplayarak kendimize alan yaratabiliriz.

Şöyle bir durup düşündüğünüzde aslında içinizden gelmese de insanların isteklerine çok fazla evet diyor olabilir misiniz?

Yapmak zorunda olduğunuzu hissettiğiniz işleri gerçekten sizin yapmanız gerekiyor mu?

O etkinliğe katılarak nitelikli zaman geçirebileceğinizi düşünüyor musunuz?

Sevdiğiniz insanların hatalarını telafi edebilmek için çok fazla çaba

sarf ediyor olabilirsiniz.Onları ,uygun dille geliştirici geri bildirimler vererek sürece dahil ettiğinizi hayal edin.Sizin için neler farklı olur?

Yapmanız gereken her şey acil görünüyor olabilir.Peki hangisi daha önemli?